22 Ekim 2008 Çarşamba

yorgunmutsuzaçhastayalnızuykusuzparasızkişi


mesaiye kalmış plaza insanıdır.

imza : stabil-0

20 Ekim 2008 Pazartesi

beyaz gömlek, siyah ceket, pilili pantolon...


yıllar önce giyim çeki vermişlerdi şöyle adam gibi giyinip, toplantı odasının deri koltuğuna yakışabilelim diye... aslında amaç o 20'li yaşlardaki bizlere kıvam artırıcı bir müdahalede bulunabilmek, ciddi bir eda katmaktı. keza oldu! pırıl, tiril giyinip, kösele ayakkabılar içinde küçük parmaklarımıza kadar nasır bağladık. hatunlar ise önce pek bir şıktı ama bel ağrıları o şıklıklarını da yaladı yuttu. neyse ki buna da bir kulp yarattılar; "yüksek topuklu ayakkabı giyen, orgazmdan daha fazla zevk alıyor" diye yazıp durdu yayınlar... "belinizin içine ettik ama zevk oranınızı yükselttik, hadi gene iyisiniz!" bakış açısı oluştu. fakat tabi o iş için de bel gerekiyordu ya neyse... beline kuvvet dileğini de "eline sağlık" ile değiştirdiler oldu bitti.

sonra o gencecik yaşlarında katalog mankenleri gibi gezen, kurutemizlemecilerin gözdesi haline gelen çalışanlar bunaldı ütüden, koladan... şöyle sabah kalkıp bir kazak bir pantolon giyip, rengarenk çıkmak istediler evlerinden. veya günün en stresli anında, üzerindeki gömleği kol düğmelerinden başlayarak söküp fırlatmak istedi.
gerçi biz, bazı güçler tarafından formal giydirilmeye daha çocukluğumuzdan müsaittik. öyle değil mi; çoğumuz siyah önlüklerin yarı depresif minikleri, şimdi pembe pöti kareli kıyafetlerini görünce gözlerimiz yaşarmıyor mu?

neyse ki şu yargıyı, kıyafet rengime, cinsime karışılmayan bir ofisten yazıyorum. ve diyorum ki; halen insanları kıyafetlerinden başlayarak yönetmeye başlayan zihniyetler, beş para etmese bile o kumaş parçasının içindeki eti ne yapsınlar. bence çektirsinler biraz kıyma yapsınlar.

tabi bir de şu sözü hatırlamak gerekli; "insanlar kıyafetleri ile karşılanır, ruhlarıyla uğurlanır."

sahi iş hayatında ruh yoktu ki...

pardon, işgal ettim masanızı...

imza : artvizit

16 Ekim 2008 Perşembe

Plazalar Diktim Gezip Görmeye


mesaimin bitmesine yarım saat, eve varmama 3 saat (kahrolsun trafik) kalmış olan şu dakikalarda oturduk site eyledik ofiste bitmeyen çilemizi...


bundan sonra böyle...


imza: stabil-o